Dini ve milli bayramlarımız, paylaşma ve yardımlaşma duyguları içerisinde birbirimizle kenetlendiğimiz, birlik ve beraberlik ruhunu çok daha içten duygularla hissettiğimiz, müstesna zaman dilimleridir.

Bu özel günlerden biri olan Kurban Bayramı'na kavuşmanın verdiği huzur ve yaşattığı mutluluk içerisinde Hz. İbrahim ve Hz. İsmail arasındaki o yakınlığın, Yaradan'a olan teslimiyetin, aziz milletimizin her bir ferdinin gönlüne de yerleşmesini temenni ediyorum.

İçerisinde bulunduğumuz günler bir kez daha göstermiştir ki Kurban Bayramı'nın gerektirdiği yakınlık, birlik ve dayanışma duyguları ile birbirimize olan bağlılığımızı her zamankinden daha fazla dile getirmeli ve bu hissiyatı yürekten yaşamalıyız.

Bayram gününün sevinç ve coşkusunu ulaşabildiğimiz her gönle taşımalı; yetim, kimsesiz, çocuk ve yaşlıların tebessümüyle gönüllerimizi süslemeliyiz. Kalpleri karartan küskünlüklere son vermeli, yüce dinimizin isminde saklı olan o kutlu manayı, "barış"ı, hayatımızın merkezine koymalıyız. 

Bütün dünya ile eş zamanlı olarak yaşadığımız pandemi süreci, belki bu bayramda geleneklerimize uygun ve gönlümüzün istediği şekilde bayram yaşamamıza kısmen engel olacaktır. Ama bu süreç, bayram gününü ruhuna uygun şekilde idrak etmeye, gönüllere dokunmaya ve gönülleri hoş kılmaya asla engel olmamalıdır.

Bu duygu ve düşünceler içerisinde dünyanın farklı coğrafyalarında zulüm altında yaşayan kardeşlerimizin, bir sonraki bayramlarını hür ve başı dik bir şekilde yaşamalarını diliyorum.  Bayram günlerini bizlerin sağlığı ve güvenliği için ailelerinden uzakta geçiren sağlık çalışanlarımız, askerlerimiz ve polislerimiz başta olmak üzere eğitim camiamızın her bir ferdinin, aziz milletimizin ve tüm âlem-i İslam'ın Kurban Bayramını tebrik ediyor, sağlık ve esenlikler diliyorum.