KONYA İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

Konya´da Milli Eğitimin Tarihi Gelişimi

Cumhuriyet Öncesi DönemKonya; eski çağlardan beri Anadolu'nun sayılı eğitim ve kültür merkezlerinden biri olmuştur. Bu durum Türklerin Anadolu'yu fethedip yerleşmeleriyle birlikte daha da ön plana çıkmıştır.

 Esasen Türkler Anadolu'yu yalnız silah ve askeri güçle değil, ilim ve irfanla da fethetmişlerdir. Türkler yerleştikleri yerlerde eşşiz sanat eserleri meydana getirmişler, saraylar, camiler, medreseler, kütüpaneler kurmuşlardır. Bu müesseselerin gelişip zenginleşmesi ve devamlılığını sağlayabilmesi için de vakıflar oluşturmuşlardır. Bu şekilde eğitim ve kültür kurumlarıyla zenginleşen Anadolu ve onun başşehri Konya, tarih boyunca etrafına ilim saçan bir merkez olmuştur    

 Konya'nın tarihi geçmişinde bugünü de etkilemesi bakımından üç önemli dönem vardır: Selçuklu, Karamanoğlu ve Osmanlı dönemi.

 Selçuklu saraylarında ilim ve irfana karşı çok büyük bir teveccüh vardı.. Sarayın edebi ve siyasi yazışma dili Farsça'ydı. Selçuklu dönemi bilginleri de eserlerini Farsça veya Arapça kaleme alıyorlardı. Bu sırada Batı dünyasında da ilim dili Latince idi.

 Bilginler Konya saraylarında büyük itibar görüyorlardı. Özellikle I. Alaeddin Keykubad, bilginleri, şairleri ve şeyhleri himaye etmiş, bu sebeple Mevlana Celaleddin Rumî ve babası Bahaeddin Veled, onun zamanında Konya'ya gelmişlerdir.

 Bu devirde Konya'da büyük filozoflar da bulunmuştur. Tasavvuf düşüncesinde büyük tesirler meydana getiren Muhiddin Arabi Konya'ya gelerek Sadreddin Konevi'nin yetişmesine katkıda bulunmuştur. Her ikisi de klasik tasavvufun Konya'da yerleşmesinde ve kuvvetli bir fikir cereyanı olmasında rol oynamışlardır. Anadolu Selçukluları ilk medreseyi başkent Konya'da açmışlardır. Konya'da ilk açılan medrese Altun-Aba medresesidir. Daha sonra da birçok medrese açılmış, bunlar zengin vakıflarla beslendiği için zamanımıza kadar gelmişlerdir. Ünlü müderrislerin buralarda ders vermeye başlaması ile de ilim tahsil etmek için İslam dünyasının her tarafından buralara talebe akını başlamıştır.

 Dil yavaş yavaş Arapça ve Farsça'nın egemenliğinden kurtulup Türkçe'nin belirleyiciliğine girmiştir. 13 Mayıs 1277'de (10 Zilhicce 676) Karamanoğlu Mehmet Bey Konya'yı ele geçirdikten sonra memleketin her köşesine şu fermanı göndermiştir:

 "Bugünden sonra divanda, dergahta, bargahta, mecliste, meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır."

 Bu devirden itibaren ilim ve edebiyat alanında birçok Türkçe eserler meydana gelmeye başlamıştır.

 Konya 1467 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı Devletine katılmış, Karaman Eyaleti adı altında idare edilen bir il haline gelmiştir. Bu ilin ilk Osmanlı valisi Fatih'in oğullarında Şehzade Mustafa, ondan sonra da Sultan Cem'dir. Şair ve bilgin olan Sultan Cem'in Konya sarayı bir okul olmuş, devrin en meşhur bilginleri Konya'da toplanmıştır. Osmanlılar da tıpkı Karamanoğulları gibi Konya'ya yeni bir katkı yapmaktan ziyade eski müesseselerin muhafazasıyla ön plana çıkmışlardır.

 Konya'da ilk rüştiyenin temelleri 1869 yılında atıldı. Bir yıl sonra da ilk ibtidai mektepler ile yüksek okul çerçevesinde Darül Muallimin, İnas Rüştiyesi (Kız Ortaokulu) gibi okullar açılmıştır. O zaman Konya'da biri Rum biri de Ermeni mektebi olmak üzere iki azınlık okulu bulunuyordu ve 100'ü kız olmak üzere 220 öğrenciye hizmet veriyordu. Yine bu dönemde Konya'daki merkez medreselerde 830, mekteplerde de 2610 civarında talebe eğitim görüyordu.

 Konya'nın eğitim öğretim tarihinde Vali Ferit Paşa'nın önemli bir yeri vardır.Ferit Paşa'nın valiliği zamanında 1899 yılında Konya ili içinde 10 rüşdiye ve 60 ilkokulun resmi açılışı yapılmıştır. Yine Ferit Paşa valiliği süresi içinde il içinde toplam 256 ibtidai okul açmış ve mevcudu 1.687'ye çıkarmıştır. Öğrenci adedi ise 48.000 den 63.154 e yükselmiştir. Yine onun zamanında bir de Sanat Okulu açılmıştır.

 1901 yılında Konya il hududu içinde 526 medrese mevcuttu ve bunlara 28.000 öğrenci devam ediyordu. 1919'da medrese adedi 576'ya çıkmış fakat öğrenci sayısı 13.159'a düşmüştür. Bu da öğrencilerin medreselerden modern eğitim yapan kurumlara doğru bir akış gösterdiğini ifade etmektedir.

 1908'de başlayan II. Meşrutiyet devrinde eğitim- öğretim işi bütün illerde olduğu gibi Konya'da da ısrarla ele alınmış bir çok ilkokul ve meslek okulları açılmıştır. 1913'te çıkan "Tedrisat-ı İptidaiye Kanunu" ile ilk tahsil mecburi olmuş fakat eğitim ve öğretimin esaslı yapısı Cumhuriyet devrinde kurulmuştur.

 Cumhuriyet Dönemi

 Cumhuriyetin ilanı tarihine gelinceye kadar Konya'da ilköğretim ibtidailerde, ortaöğretim rüştiye ve idadilerde yapılıyordu. Cumhuriyetin ilanından sonra ibtidai okulların talimatnamesi değiştirilerek yeni ilköğretim talimatnamesi tatbik edilmiş ve ibtidai binaları ilkokullara tahsis edilmiştir.

 1929 yılında yeni üç ilkokulun binası ile (Gazi, Hakimiyet-i Milliye ve İsmet Paşa İlkokulları) Konya'daki ilkokulların mevcudu şöyle sıralanmıştır:

 Cumhuriyet Sonrası Konya'da Açılan İlkokullar (1929)

     Altunçeşme (Çifte Merdiven) İlkokulu
     Akçeşme İlkokulu
     Akif Paşa İlkokulu
     Anafartalar
     Cumhuriyet İlkokulu
     Dumlupınar İlkokulu
     Gazi Mustafa Kemal İlkokulu
     Hakimiyet- Milliye İlkokulu
     İhsaniye İlkokulu
     İnönü İlkokulu
     İsmet Paşa İlkokulu
     Köprübaşı İlkokulu
     Kurtuluş( Nakiboğlu) İlkokulu
     M. Şevket Paşa İlkokulu
     Necatibey İlkokulu
     19 Mayıs ( Rehber-i Hürriyet) İlkokulu
     Sedirler İlkokulu
     Sakarya İlkokulu
     Şehit Sadık İlkokulu
     Şükrü Doruk İlkokulu
     Uluırmak İlkokulu
     Topraklık İlkokulu
     14 Mayıs İlkokulu
     Kız Tatbikat Okulları

 Bu okullardan başka 1927 yılının Eylül ayından itibaren ilkokullara bir hazırlık olmak üzere Şehit Asım ve Şehit Muhtar Ana Okulları açılmış, buralarda Fatma Zehra ve Bahire Onat hanımlar başöğretmenlik yapmışlardır.

 1928 yılında harf inkılabı olmuş, 1553 nolu kanunla yeni harfler kabul edilmiştir. Yeni harflerin kabulü dolayısıyla yurdun her tarafında yeni harflerle okuyup yazmaya karşı büyük bir ihtiyaç doğmuştur. Bunun üzerine 1929 yılında yurdun her köşesinde Millet Mektepleri açılmasına karar verilmiştir.

 Konya Valiliğine millet mektepleri açılması emri gelince Vilayet İdare Heyeti'nin verdiği bir kararla Konya Valisi İzzet Bey'in başkanlığında bir heyet teşebbüse geçmiştir. 1 Ocak 1929 tarihinde Konya'da ilk defa millet mekteplerinin açılış törenleri yapılmıştır. Şehir içinde açılan 120 dershanede kadın erkek, genç yaşlı herkese yeni harflerle okuma yazma öğretilmeye başlanmış, dersanelerin yetersiz kalması üzerine geçici olarak mescitler millet mektepleri haline getirilmiştir. Halka okuma-yazma öğretmek için açılan bu geniş kampanya sonunda Konya ili sınırları içinde 108.864 kişiye millet mektebi diploması verilmiştir. Bunun 42.730'u kadındır.

 Cumhuriyetten sonra ilköğretimle birlikte ortaöğretim de bir düzene konmuş, yeni bir eğitim programı ile rüştiyeler ortaokullara, idadi ve sultaniler liselere dönüştürülmüştür. Önce yalnız erkek öğrencilerin kabul edildiği Konya Lisesi daha sonra kız öğrencileri de kabul etmeye başlamıştır. Konya Ortaokulu da 1949'dan itibaren Karma Ortaokulu adını almış, kız öğrenci kabul etmeye başlamıştır.

 İlkokullara öğretmen yetiştiren Konya Darül-Muallimin'i, Cumhuriyetten sonra Konya Erkek Öğretmen Okulu adını almış, 1934 yılında kapanıncaya kadar eğitimini sürdürmüştür.
1869 yılında Maarif-i Umumiye Nezareti tarafından yayınlanan nizamnameden sonra 1882 yılında büyük illerde birer Maarif Meclisi kurulması ve bu meclislerin bulundukları yerde maarif işleri ile meşgul olması kararlaştırılmıştı.

      Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü halen 368 personeli ile hizmetine devam etmektedir.

Sarıyakup Mahallesi Garaj Caddesi No 4 42020 Karatay / KONYA - 0 332 353 30 50

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.